Şizotipal Kişilik Bozukluğu Nedir?

Şizotipal kişilik bozukluğu, şizofreni spektrumunda bulunan, şizofreniye göre daha az şiddetli bir klinik tablodur. Şizotipal özellikleri olan kişilerde şizofreni ortaya çıkma olasılığı nispeten daha yüksektir. Ancak belirtileri hiçbir zaman şizofreninin şiddetine erişmez. Şizotipal kişilik bozukluğunda (ŞKB) sürecin öncesi dönemde şizotipal özellikler göstermemiş şizofreni danışanları bulunduğu için şizotipiyi ayrı bir klinik durum olarak ele almak gerekmektedir (Özer ve diğerleri, 2003).

Şizotipal Kişilik Bozukluğunun Belirtileri

Şizotipal kişilik bozukluğunun DSM-5 belirtileri şunlardır (American Psychiatric Association, 1994):

  • Erken erişkinlik döneminden başlayarak çeşitli durumlarda ve bağlamlarda mevcut olan, yakın ilişkilerin yanı sıra, algılayıcı veya algısal çarpıtmalar modeli olmalı. Erken yetişkinlikten başlayarak ve aşağıdakilerin en az beşinde belirtildiği gibi çeşitli bağlamlarda mevcut olan bilişsel veya algısal çarpıtmalar ve davranışların eksantriklikleri ile yakın ilişkiler bulunmalı,
  • Referans fikirleri (referans sanrıları hariç),
  • Davranışı etkileyen ve alt kültürel normlarla (örneğin batıl inanç, talihsizlik inancı, telepati veya altıncı his; çocuklarda ve ergenlerde, tuhaf fantezilerde veya dertlerde) olan tuhaf inançlar veya büyülü düşünme,
  • Bedensel yanılsamalar da dahil olmak üzere alışılmadık algısal deneyimler,
  • Garip düşünme ve konuşma (örneğin belirsiz, çevresel, metaforik, aşırı vurgulanmış veya kalıplaşmış),
  • Şüpheli veya paranoyak düşünceler,
  • Uygunsuz veya kısıtlı etki,
  • Garip, eksantrik veya özel davranış veya davranış,
  • Birinci derece akrabalar dışındaki yakın arkadaşların veya sırdaşların olmaması,
  • Aşinalıkla azalmayan ve benlikle ilgili olumsuz kararlardan ziyade paranoyak korkularla ilişkilendirilme eğiliminde olan aşırı sosyal kaygı,
  • Sadece şizofreni, psikotik özelliklere sahip bir ruh hali bozukluğu, başka bir psikotik bozukluk veya yaygın gelişimsel bir bozukluk sırasında oluşmaz.

Eş Bozukluklar

Şizotipal kişilik bozukluğunda benzer bozukluklarda yaygındır. ŞKB olan danışanların yarısından fazlasında 1 veya daha fazla majör depresif bozukluk dönemi görülmüştür ve şizotipal kişilik bozukluğu denildiğinde bunların %30-50’sinde majör depresif bozukluk mevcuttur. Bu danışanlarda sıklıkla madde kullanım bozukluğu da vardır (Skodol, 2018).

Ayırıcı Belirtiler

DSM-5’e göre ayırıcı belirtiler şu şekilde sıralanır (American Psychiatric Association, 2013):

Psikotik Belirtileri Olan Diğer Ruhsal Bozukluklar: Delüzyonel bozukluk, şizofreni, bipolar bozukluk, depresif bozukluk gibi bir takım ruhsal bozukluklar psikotik dönemlere sahip olabilir. Şizotipal kişilik bozukluğunu bunlardan ayıran, psikotik belirtilerin psikotik dönem öncesi ve sonrasında da mevcut olmasıdır.

Başka bir Tıbbi Durumdan Kaynaklanan Kişilik Değişimleri: Belirtiler merkezi sinir sistemindeki herhangi bir tıbbi değişimden kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda şizotipal kişilik bozukluğu denemez.

Madde Kullanım Bozuklukları: İstikrarlı bir madde kullanımının olduğu durumlarda bu durumdan kaynaklanan belirtileri şizotipal kişilik bozukluğu belirtilerinden ayırmak gerekir.

Diğer Kişilik Bozuklukları ve Kişilik Özellikleri: Ortak belirtiler olduğundan şizotipal kişilik bozukluğunu diğer kişilik bozukluklarıyla karıştırmak mümkündür. Farkı ayırt etmek için ayrıştırıcı belirtilere dikkat etmek gerekir. Yine de kişinin belirtileri fazla ise birden çok kişilik bozukluğu olduğunu gösterebilir. Sosyal kopukluk veya sınırlı etki bozuklukları ile şizotipal kişilik bozukluğu arasında benzer belirtiler olmasıyla birlikte bilişsel ve algısal bozulmalar yalnız şizotipal kişilik bozukluğunda görülür. Kaçıngan/kaygılı kişilik bozukluğu ile şizotipal kişilik bozukluğu arasında da pek çok benzerliğin yanında farklar vardır. Kaçıngan/kaygılı kişilik bozukluğuna sahip insanların soyutlanma sebebi sosyal kaygı, reddedilme korkusu vb. iken şizotipal kişilik bozukluğuna sahip kişiler sosyal ilişki kurmayı istemediği için kendilerini soyutlarlar. Narsist kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler de şizotipal kişilik bozukluğundaki gibi şüphecilik, sosyal içe kapanıklık, insanları dışlama gibi özelliklere sahiptir ancak onlar kusurlara sahip olma veya kusurlarının ortaya çıkması gibi korkulardan dolayı bunları yaparlar. Borderline kişilik bozukluğu psikotik sayılabilecek belirtiler göstermesine rağmen bunlar genelde şiddetli duygudurum değişimlerinden (yoğun öfke, kaygı, hayal kırıklığı vb.) kaynaklanır ve genelde daha ayrıştırıcı olurlar (duyarsızlaşma, gerçekle ilgisiz duygular algılama vb.). Bunun tersine şizotipal bozukluğa sahip kişilerin psikotik belirtileri stres altındayken daha şiddetli hale gelmekle beraber belirgin bir stres olmayan durumlarda da varlıklarını devam ettirir. Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler kendilerini soyutlayabilirler ancak bu genelde geçmişteki duygudurum değişimlerinin veya öfke patlamalarının sebep olduğu ikincil bir belirti olarak ortaya çıkar. Bunlara ek olarak şizotipal kişilik bozukluğunda, borderline kişilik bozukluğunda gözlenen dürtüsel veya manipülatif davranışlar genellikle gözlenmez. Yine de bu iki bozukluğun eş belirti olarak birlikte bulunması yüksek bir ihtimaldir. Ergenlik dönemindeki şizotipal özellikler, bir kişilik bozukluğundan çok geçici duygusal kargaşanın yansımaları olacaktır.

BDT ile Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Bilişsel davranışçı terapi pek çok sebepten dolayı kişilik bozukluğuna sahip danışanlar için son derece uygun bir terapi yöntemidir. Bilişsel davranışçı bakış açısına göre kişilik bozuklukları; kişinin kendisi ve çevresindekiler hakkında uyumsuz inançlara sahip olması, çevresel faktörlerin sorunlu davranış oluşmasına sebep olması veya etkili davranışların önüne geçmesi, uyum sağlamanın önüne geçen beceri eksikliklerinden oluşur (Beck ve diğerleri, 2004). BDT ile bilişsel yeniden inşa, davranış geliştirme, maruz bırakma, psikoeğitim, beceri çalışmaları gibi tekniklerle yukarıdaki etmenler geliştirilir. Bunlara ek olarak BDT kişilik bozukluğuna sahip danışanlarda destek veren, işbirlikçi ve sağlam oluşturulmuş bir danışan-danışman ilişkisi öngörerek danışanın değişme isteğinin artmasını sağlar ve ona güven verir. Özetle BDT’nin genel özellikleri ve teknik esnekliği, kişilik bozukluklarında gözlemlenen belirtilerin azalması için son derece uygundur (Matusiewicz ve diğerleri, 2010).

Yapılan Çalışmalar

Salam ve arkadaşlarının (2013) 22 şizotipal danışanla Hint ortamında yaptığı çalışmada, BDT uygulanan danışanların 12’sinde (%55) kişilerarası becerilerde ve sosyal aktivitelerde gelişme, 7’sinde (%32) obsesif kompülsif belirtilerde düzelme ve 4’ünde (%18) sosyal kaygıda düzelme bildirilmiştir. Danışanların 17’sinde (%77) terapist, tutulan inanç/şemada esneklikte bir iyileşme gözlemlemiştir.

Online Terapi

Online Terapi ve Danışmanlık Hizmetleri ile Korona Virüs Tedbirleri Boyunca Yanınızdayız.

Evde Psikiyatrik Muayene

Muayene Ortamına Getirilemeyen Hastaların Evde / İşyerinde Değerlendirilmesi yapılır.

Psikolojik Danışmanlık

Günlük hayatta yaşadığınız problemlerden daha ciddi ruh sağlığı problemlerine kadar sizlere hizmet vermekteyiz.